30 Ekim 2010 Cumartesi

Kanka Ayağı G.t Ayağı Deyince Fesat Olmamak Lazım, Böyle De Oluyor

   Vay arkadaş! İntikam alacaksan, anında başlayacaksın. Yoksa soğuyor. Gerçi soğumaya fırsat bulamadan yeni yeni şeyler oluyor hayatımda. Evden çıkmıyorum. Ölüp gideceğim, kimsenin haberi yok. Aramıyor denyolar beni asabım bozuluyor. Arayanlar da gereksiz gereksiz insanlar. Tamam abarttım biraz. Gerekli olanlar da var içlerinde ama o kadar aranmıyorum ki sanki telefonum bozukmuş falan gibi geliyor. Çok acı be blog. "Beni de Allah yarattı" diye bağırasım geliyor balkona çıkıp. Ayrıca o kadar uzun zamandır evden çıkmadım ki dip boyam geldi, ağdaya gitme vaktim geldi ve hatta geçeli çok oldu, Kaşlarım falan derken, zaten en şişman günlerimi yaşıyorum. Hadi bakalım üstüne bir de adet oldum. Ama yok, kesin ben hamileydim, çocuğumu düşürdüm. Bu kadar süre evde durmak yaramadı bana. Yaklaşık yarım saat içinde bir arkadaşımın doğum günü partisinde olmam gerek ama hala ne banyoya girdim ne de yüzümdeki, gözümdeki kılı tüyü aldım. Ben öleyim, denizde boğulayım falan...


   Ben son yazımı yazdığımda aranmamaktan, merak edilmemekten, iletişimsiz kalmaktan, unutulmuşluktan, terk edilmişlikten şikayet ediyor idim ki; gelmiş en yakın arkadaşım ki bu insan bu arada beni bir buçuk haftadır falan merak edip de aramamış, sormamış... Ne diyordum? Heh, gelmiş ağzıma sıçıyor. Kan beynime sıçradı! Gördüm. Yemin ederim o kanın sıçramasını gördüm. Nasıl titriyorum, nasıl şiddet uyguluyorum zavallı tuşçuklara... Allah'tan kimse görmedi beni o sırada. Kaçar, akıl hastanesine ya da bir yerlere haber verirlerdi ki kontrol altına alınıp kamuoyu huzura kavuşsun. Olayı başından anlaticiğim.


   Cumartesi günü ben artık 
sokağa çıkmamaktan ölecekken ve ayrıca hasta yatağımda kendimden geçmişken söz konusu en yakın iki arkadaşım aradı. Beşiktaş'talarmış, Taksim'e geçeceklermiş. Zaten ben hazırlanana kadar geçerlermiş herhalde de neyse. Bana da haber versinler demişler, canlarım benim. Çok düşünürler beni. Kesin karşılaşırız aman falan diye haber verdiler. Ben de bunlar arayınca, bir sevindim böyle falan arkadaşlarımı göreceğim, çok özlemişim bilmem ne... Hemen kalktım, kendimi toparlamaya çalışıyorum vs, kardeşim gelecek dershaneden, yemek de yapmam lazım. Neyse bütün bunlar olurken ben de enerjimi toplarım herhalde diye düşündüm. Geldi çocuğum, yemek yedik ama hala halim yok. Biraz oturayım, dinleneyim dedim.Garibim benim minik de heyecan yaptı dışarı çıkıyoruz diye. Neyse geçti saatler baya... Bu arada biz normalde Taksim'e 11 gibi gideriz. Ancak oralarda başka bişeylerle uğraşıyorsak erken gidilir ya da erken başlanır. Ben de kendime gelmeye çalışırken saat 11 oldu. Bunlar biz gidicez falan oldu bir kısmı. İyi dedim yani o zaman. Bu geçen olay yaşadığım hatun arkadaşım da "hadiledi". Asabım bozuldu aslında ama tepki bile veremedim, o kadar halsizdim. Normalde sırf ordaki barmenle fingirdemek için tek başına gider bizi beklermiş gibi yapar. Bu sefer bekleyemeyeceği tuttu. Kimbilir ne vardı. Neyse biz çıktık kardeşimle o gitmeye meyl ederken. Biz vardığımızda herhalde yurduna dönmüştür. Biz de gittik Küçük Beyoğlu'na oturduk. İçip muhabbet ediyoruz. Baya güldük, eğlendik derken bir baktım bizim başka bir tayfadan insanlar. Yanlarında da bu bizim hatunun (ki bu hatunun adı da koftiden egosu dolayısyla bayan ego olsun) eski sevgilisi var. Biz bu herifi çok severdik önceden. Ama bunlar ayrıldıktan sonra öğrendik neler karıştırdığını. Meğer baya aldatmış kızı falan filan. Öğrendikleri sırada bizim gene aramız bozuktu o yüzden ben ancak Ağustos'ta öğrenebildim. Neyse, dolayısıyla bu arkadaş bizim gözümüzde "şerefsiz" olup, görüşülmemesi gereken insanlar listesine girdi. 


   Tabi bir süredir beni hali hazırda terk etmiş olan Bayan Ego, o gecede beklemeyip gittikten sonra biz oturuken bunlarla karşılaşınca ben kalkıp da ona "aaa bak bak senin eskisi geldi bizimkilerle, şurda karşılaştık" diye mesaj atasım da hiç gelmedi. Zaten haftalardır ona sinirlenmek için yeterince sebebim vardı. Bilmiyorum anlattım mı ama ondan önceki hafta ben, benimkiyle yanında bu geri zekalı hatunu varken karşılaştığımda Bayan Ego'yu bana bir süre destek olsun diye çağırdığımda kendisi barmenini görmeyi tercih etmişti. Konuya dönmem gerekirse, bunlar gelince selamlaştık, sarıldık falan. Ex'iyle pek sarıldım denemez. Ama aynı masada oturamadık. Bilenler bilir, KB oldukça kalabalıktır, özellikle cumartesileri. Sonrasında biz kardeşimle, benim önceki hafta şemsiyemi unuttuğum yani Mr. Vodka'yla karşılaştığım şu arkadaşın yerine şemsiyeme bakmaya ordan da daha önce bahsetmişimdir geceleri bitirdiğimiz bara gideceğiz. Ben de hemen çaprazımızdaki bizimkilere mesaj attım."Gençler bizim böyle bir planımız var, isterseniz gelin" diye. Onlar da olur dediler. Zaten sıkılmışlar. Eğlence sektörü benden sorulur genelde. Şemsiyem için uğradığımız yerde ex olmayanlardan biri çok sıkıldı. Haksız da sayılmazdı, müziği değiştirmişler. Ben de sevmedim. Ama şemsiyem ve hatır dolayısıyla bir biralık durduk. Ordan diğer yere geçtik. Orda baya eğlendik. Bütün bu eğlence merasimi sırasında ben Bayan Ego'nun eski sevgilisine samimi davranmadım. Normal konuştum, normal davrandım hatta ikili konuşmalardan da ciddi şekilde kaçındım. Ancak, kim nasıl ilettiyse bizim bayan Ego'ya, hatun bana gelip "Sen ne bok yemeye benim eski sevgilimle sabahlara kadar eğlenirsin, ona mı güveniyodun da çıktın." bilmem ne diye girdi. Bu sırada beynime sıçrayan kan sebebiyle ben bir süre hayattan çevrimdışı olmuştum. Sonrasında ne dedim tam hatırlayamamaktayım. En çok koyan da, benim onun arkasından iş çevirmeyeceğimi bilmesi gerekirken böyle bir şeye inanması. Bunun arkasına kendini bir bok zannedip benim bu şekilde ağzıma sıçmaya çalışması. Hala ödetmeyi düşünüyorum. Şimdilik bayan Ego'da aklanmadım ama iki yakın kişiden aklandım. Dur ben sana daha neler yapacağım


Oley! Gene sinirlendim. 


Bu arada şimdi başarıp da hazırlanırsam, gideceğim d.günü partisinde muhtemelen bunun ex'i de olacak çünkü o c.tesi günkü tayfadan birinin d.günü. Ve artık hazırlansam fena olmaz sanki.

Hiç yorum yok: