20 Ekim 2010 Çarşamba

Ben Adam Olmam

   Burdayız şimdi, evde oturuyoruz hep beraber. Aslında saçma sapan muhabbetler dönüyor ama ne bileyim… Yanındayım işte, biraz mutlu biraz mutsuz. Bu ara ebeveynim. Annemler tatile gitti, kardeşime ben bakıyorum. Ebeveyn sorunlarım da var dolayısıyla. Kardeşimin bir sorununu fark ettim geçenlerde, çok kafama takıldı. O da ablasının kardeşini büyüten bir ebeveynimsi olması dolayısıyla ona danıştım falan… Ne bileyim işte, bir garip. Az önce borcunu verdi. Bir kısmını ya da, saymadım henüz. Ne yapacağımı bilmiyorum açıkçası; bir iyiyim, bir kötü. Ellerini tutmak falan istiyorum, ya da sarılıp oturmak istiyorum. İstiyorum işte, ne yapabilirim ki… Ben ikinci kadınım. Hani hep saklanan var ya, o benim. Ben derdini dinliyorum, ben onunla içiyorum, ben arkadaşlarıyla tanışıp, arkadaşlarımla tanıştırıyorum, birlikte eğleniyorum, mutlu ediyorum, bazen sevişiyorum, bazen sarılıp uyuyorum. Ama hep saklanıyorum. Mekanlara hep o el ele giriyor. İnsan içinde hep o sarılıp oturuyor. O sokaklarda öpüşüyor.

   Oysa ilk dışarı çıktığımızda, yanımızda ablası da vardı, el ele yürümüştük İstiklal’de. Kendi de şaşırmıştı. İki gündür beraberdik. İlk defa dışarı çıkmıştık ama. Daha doğrusu akşam buluşuruz diye konuşup ben onlardan eve geçmiştim. Sonra da arkadaşlarımın yanından ayrılıp onun yanına gitmiştim.

Onunla sevişmeye o gece karar vermiştim. Evet aslında ne ilginç, karar vermiştim. Önceki gece aynı yatağı paylaşmıştık ama sadece çılgınlar gibi öpüşmüştük. Sürekli durdurmuştum; senin sevgilin var, ben de Mr. Camel’le birlikteyim ya da öyleydim falan filan diye. Bu arada Mr. Camel sürekli evinde bulunduğumuz insanın arkadaşı. İkisinin ortak arkadaşı yani. Onu da çok severim. Çok kafa çocuktur. Bu arada bunu artık ertesi gün yazıyorum. Çünkü Mr. Vodka isyan etti gece, kendileriyle ilgilenmek yerine bilgisayarda yazı yazıyorum diye.


   Dün gece bir ara Mr. Vodka tuvalete mi ne gidince, biz kaldık Minik Kel’le. Minik Kel de ortak arkadaş olan. Yeni taşındı evine. Bir ya da iki ay olmuştur en çok. Bilgisayarı bozulunca nasıl oldu bilmiyorum Mr. Vodka biricik Sn. Kaltak’ın laptounu getirmiş. Ki bu sırada benim onların ayrı olduklarını zannediyor oluşum da var. Ya da cidden ayrıydılar, bilmiyorum. Neyse dün gece yoktu bilgisayar ben de sanki onun olduğunu bilmiyormuş gibi “eee, burada bir laptop vardı? Ona noldu?” dedim. Minik Kel de “hee o mu? O Sn. Kaltak’ındı” dedi. Benim “hmm…” demiş olmam üstüne daha önce vermediği bir tepki verdi ki ben bile şaşırdım.
“Noldu? Sn. Kaltak adını duyunca yüzün değişti?”
“Yok canım sen de. Ne değişecek?” Ama acıyla karışık dalga geçen bir gülümseme oturmuş suratımla ona bir bakış atmayı engelleyemedim. O da anladı gerçi. Sonra zaten zat-ı muhterem geldi, muhabbet değişti.

   Sabah 7’ye kadar muhabbet ettik üçümüz. Minik Kel’in yeni ilişki durumu üzerine, güncel herhangi olaylardan vesaire… Tabi sabah olunca artık yatalım dedik. Biz birlikte uyuduk. Son birkaç seferdir birlikte uyumuyorduk. Bu da bana garip geliyordu açıkçası. Yatınca sarıldı hemen. Bir süre sonra klasik modlarına girdi. Seviştik. Ama belki kafamda milyon tane tilki döndüğünden belki de gerçekten öyle olduğundan bundan emin değilim; bana şimdiye kadarki en duygusuz sevişmemizmiş gibi geldi. Mutsuz oldum bile diyebilirim. Aynı yatakta birlikte uyuyor olmamız güzel ama kafamda milyon tane tilki ortalıkta başı boş dolaşırken mutsuz ve huzursuz olmamı engelleyemiyorum.

   Sonra hepbirlikte alışveriş merkezine gittik akşam olunca. Onlar bir şeyler alacaktı, ben kardeşimle buluşup yemek yiyecektim. Öyle de oldu. Kardeşimle tanıştılar. Cumartesi gecesi kendisi Sn. Kaltak’la beraberken görmüştü aslında ama tanıması zordu. Yine de tahmin etmiş görünce bugün. Aferin ona. Hııı, kesin aferin yani. Adamı nasıl allayıp pullayacağımı şaşırdım artık.

   Ve tahmin et şimdi noluyor. Evdeyim, kardeşim uyudu. Ve ben yine oraya gidiyorum. Evet, benden adam olmaz. Hiç akıllanmayacağım. Bu arada o lanet cumartesi gecesini henüz anlatmadığımı fark ettim. Ona da sıra gelecek. Sanırım henüz o gecenin sinirini atlatamadım zaten. 

Hiç yorum yok: